Uluslararası Ar-Ge programlarına adım atmak isteyen firmalar için en kritik sorulardan biri şudur: Hangi programla başlanmalı ve nasıl bir yol haritası izlenmeli?

Türkiye’den erişilebilen uluslararası programların büyük bölümü Avrupa Birliği çatısı altında toplandığı için, bu mekanizmaların kapsamını, teknik gerekliliklerini ve iş birliği modellerini doğru okumak başlangıç aşamasında büyük önem taşır. Daha önce hiçbir uluslararası programda yer almamış bir firmanın, doğrudan Horizon Europe (Ufuk Avrupa) gibi yüksek bütçeli ve çok paydaşlı programlara koordinatör olarak başvurması önerilmez. Bu tür büyük ölçekli projelere geçmeden önce, daha sınırlı ortaklık yapısına ve esnek bütçe aralıklarına sahip programlarla deneyim kazanmak çok daha sağlıklı bir yaklaşımdır. Bu nedenle, uluslararası projelere yeni adım atan firmalar için ilk etapta yönetilebilir yapıda ve ortaklık kurmayı kolaylaştıran programlara yönelmek çok daha sağlıklı bir başlangıç sunar.

Bu çerçevede, ilk aşamada Eureka programları öne çıkmaktadır. Eureka çatısı altında Eurostars, Globalstars, Network çağrıları ve Tematik kümeler (Örneğin: CELTIC-NEXT, EUROGIA, ITEA) gibi birçok farklı mekanizma yer alır. Bu programlar, özellikle yenilikçi fikirlere sahip ancak uluslararası proje tecrübesi sınırlı olan firmalar için uygun bir başlangıç zemini sunmaktadır. Özellikle Eurostars, daha küçük bütçeli ve KOBİ liderliğindeki projeler için erişilebilir bir seçenektir.

Daha sınırlı bölgesel iş birliklerine açık olan bazı programlar da mevcuttur. Örneğin, LEAP-SE çağrısı, Afrika ülkeleri ile iş birliğini teşvik eden, uygulamalı Ar-Ge projelerine açık bir destek mekanizmasıdır. Bu programda en az bir Afrika ve bir Avrupa ülkesinden ortakla oluşturulacak konsorsiyumlar aracılığıyla, yenilenebilir enerji, tarım teknolojileri veya sürdürülebilirlik gibi tematik alanlarda proje başvuruları yapılabilmektedir.

Yüksek etki potansiyeli olan teknolojik projeler için ise, Horizon Europe’un bir bileşeni olan Avrupa Yenilik Konseyi (EIC) çağrıları değerlendirilebilir. Bu kapsamda; EIC Pathfinder (erken aşama fikirler), EIC Transition (doğrulama ve olgunlaştırma süreci) ve EIC Accelerator (ticarileşme ve büyüme aşaması) gibi farklı seviyelerde çağrılar bulunur. Bu yapılar, özellikle yenilik odaklı girişimler ve teknoloji firmaları için Avrupa düzeyinde büyüme ve yatırım fırsatları sunar.

Horizon Europe çağrılarında ise, başlangıç için mevcut konsorsiyumlara partner olarak katılmak ve uygun iş paketlerinde görev almak gibi küçük ama etkili adımlar hem proje kültürünün öğrenilmesini hem de kurumun uluslararası arenada güvenilir bir ortak olarak konumlanmasını kolaylaştırabilir.

Tüm bu programların ortak noktası, projelerin yenilikçi, teknoloji odaklı ve uygulanabilir olması gerekliliğidir. Başlangıçta küçük ölçekli ve yönetilebilir yapılarla yola çıkmak, zamanla daha büyük ölçekli projelere geçişi kolaylaştırır. Bu çerçevede oluşturulacak kademeli bir strateji hem kurumsal kapasiteyi geliştirecek hem de Avrupa fon sistemine entegrasyonu daha sürdürülebilir hale getirecektir.

İrem Çelebier

Bize Ulaşın

Danışmanlık Hizmetlerimiz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Benzer İçerikler